iyi günler sevgili dostlar. Hayatın gerçeği matematik başlıklı bir yazı yazmayı düşünüyordum. Gelecek kısı zaman içinde bu yazımı detaylı kaleme almak istiyorum. Klavyenin başına oturunca şiirlerim aklıma geldi. Nasılsa kağıtlar çok pahalılandı en azından şiirlerimi sizlerle buradan paylaşmak istedim. Kendi şiirlerime başlamadan önce dosyamda Recep Erilmez e ait çok sevdiğim hayatı anlatan şiiri önce paylaşmak istedim.
SARI LİRA,
Sarı lira ömrümüz," Yaşamak değil bu telaş öldürecek"
Dediği gibi şairin.
O telaşla bırakın Paris yolunda ılık bir rüzgara taratmayı saçlarınızı.
Sevdiğimizle doyasıya bir sohbet edemedik biz.
Gözümüz saatte söyleştik hep.
Koşuyor gibi seviştik, yarışır gibi çalıştık.
Hep yetişilecek bir yerler vardı.
Aranacak adamlar yapılacak işler.
Bir sonrakinin telaşı bir öncekinin tersine bulaştı.
Başkalarının telaşı bizimkini aştı.
Kör karanlıkta çalar saat yerine,
Kuşluk vakti kızarmış ekmek kokusu veya yavuklu busesiyle,
Uyanmak düşlerini,
Ha babam erteledik.
Yirmili yaşlarındayken otuzlara kurduk saatin alarmını,
Otuzlarda kırklara belki sonra ellilere,
Lakin öyle kurgulanmıştı ki hayat.
Kuşlukta uyanmak fırsatını sunduğunda size,
Artık uyku girmez oluyor gözlerinize.
Doyasıya söyleşmek,
Telaşsız sevişmek için bol zamana kavuştuğunuzda,
Söyleşecek sevişecek kimseler kalmıyor yanınızda.
Bir sarı lire gibi özenle sandıkta sakladığınız ömrünüz,
Sandıktan çıkardığınızda birde bakıyorsunuz,
Tedavülden kalkmış.
RECEP ERİLMEZ.
Sevgi kuşun kanadında,
Aşk doruklarında ise kartal yuvasının.
Ömür kelebeğin kanadında,
Sabahın seherinde çiği ise,
Anları yaşamalı dolu dizgin.
Gün gelir,
Kuş uçar, çiğ yok olur, kelebek ölür.
Dün yok, bu gün bitti, yarın belirsiz.
Hüseyin ÇAKICI.
iyi günler sevgili dostlar. Hayatın gerçeği matematik başlıklı bir yazı yazmayı düşünüyordum. Gelecek kısı zaman içinde bu yazımı detaylı kaleme almak istiyorum. Klavyenin başına oturunca şiirlerim aklıma geldi. Nasılsa kağıtlar çok pahalılandı en azından şiirlerimi sizlerle buradan paylaşmak istedim. Kendi şiirlerime başlamadan önce dosyamda Recep Erilmez e ait çok sevdiğim hayatı anlatan şiiri önce paylaşmak istedim.
SARI LİRA,
Sarı lira ömrümüz," Yaşamak değil bu telaş öldürecek"
Dediği gibi şairin.
O telaşla bırakın Paris yolunda ılık bir rüzgara taratmayı saçlarınızı.
Sevdiğimizle doyasıya bir sohbet edemedik biz.
Gözümüz saatte söyleştik hep.
Koşuyor gibi seviştik, yarışır gibi çalıştık.
Hep yetişilecek bir yerler vardı.
Aranacak adamlar yapılacak işler.
Bir sonrakinin telaşı bir öncekinin tersine bulaştı.
Başkalarının telaşı bizimkini aştı.
Kör karanlıkta çalar saat yerine,
Kuşluk vakti kızarmış ekmek kokusu veya yavuklu busesiyle,
Uyanmak düşlerini,
Ha babam erteledik.
Yirmili yaşlarındayken otuzlara kurduk saatin alarmını,
Otuzlarda kırklara belki sonra ellilere,
Lakin öyle kurgulanmıştı ki hayat.
Kuşlukta uyanmak fırsatını sunduğunda size,
Artık uyku girmez oluyor gözlerinize.
Doyasıya söyleşmek,
Telaşsız sevişmek için bol zamana kavuştuğunuzda,
Söyleşecek sevişecek kimseler kalmıyor yanınızda.
Bir sarı lire gibi özenle sandıkta sakladığınız ömrünüz,
Sandıktan çıkardığınızda birde bakıyorsunuz,
Tedavülden kalkmış.
RECEP ERİLMEZ.
Sevgi kuşun kanadında,
Aşk doruklarında ise kartal yuvasının.
Ömür kelebeğin kanadında,
Sabahın seherinde çiği ise,
Anları yaşamalı dolu dizgin.
Gün gelir,
Kuş uçar, çiğ yok olur, kelebek ölür.
Dün yok, bu gün bitti, yarın belirsiz.
Hüseyin ÇAKICI.